Anne sütü halen tüm bebekler için en uygun besin olarak düşünülmektedir. Anne sütünün besleyici ve besleyici olmayan etkileri prematür bebekler için bile formül mamalardan daha iyidir. Emzirmenin bırakılmasının en sık sebebi anne sütü üretiminin azalmasıdır. Anne sütü üretiminin azalması pek çok durumda olabilir;
• Anksiyete, yorgunluk ve duygusal stres de süt oluşumunu güçlü bir şekilde baskılar
Süt üretimi, psikolojik destek ve gevşeme teknikleri (kitaplar ve videolar kullanılarak) gibi birçok yolla artırılabilir. Yine de anneler, sütü artıran ilaçları veya başka ürünleri sıklıkla sormaktadır.
Prolaktin; beyindeki hipofiz denilen bir bezden salgınan protein yapısında bir hormondur. Annenin meme ucunun emilmesiyle üretilerek kan dolaşımına karışır. Süt artırıcı olarak kullanılan ürünlerin çoğu prolaktinin üretimini ve salgılanmasını veya dolaylı yollardan prolaktin miktarını artırarak işlev görür.
Süt artırıcı olarak kullanılan ilaç ve diğer maddelerin anne ve bebek üzerindeki yan etkileri tam olarak değerlendirilmelidir.
Bazı bitkisel ürünlerin kullanımının anne sütünü artırdığına inanılmaktadır. En sık kullanılan ürünler;
- Çemen otu
- Keçi sedefi (keçi sakalı)
- Deve dikeni
- Maringa
- Sarımsak
- Kuşkonmaz
- Şevketibostan (bostan otu)
- Anason
- Fesleğen
- Rezene
- Yer minesi
- Kimyon
- Leylak
- Üzüm
- Kahve
ÇEMEN OTU
Hindistan ve bazı Ortadoğu ülkelerinde baharat ve ilaç olarak kullanılmaktadır. Antiinflamatuar, yeniden yapılandırıcı ve sütü artırıcı etkileri de dahil pek çok tedavi edici etkisi olduğuna inanılarak kullanılmaktadır. En çok gözlenen yan etkileri; idrar kokusunun değişmesi, terleme ve ishaldir. Astım ve kan şekeri düşüklüğü olanlarda şikayetleri kötüleştirebilir. Süte geçme potansiyeli ve bebekte yapacağı yan etkiler bilinmemektedir. Günde 3 defa 200 ml bitki çayı şeklinde alınan çemen otunun 2 haftanın sonunda sütü belirgin olarak artırdığı gözlenmiştir.
Keçi Sakalı (Keçi Sedefi)
Devedikeni
Kuşkonmaz
Moringa
Antiemetikler (bulantı önleyici ilaçlar)
- Metoklopramid
Metoklopramid; merkezi sinir sisteminde dopamin salgılanmasını azaltarak prolaktin seviyesini artırır. Metoklopramid tarafından artan süt salgısıyla birlikte süt içindeki sodyum miktarı ve bebekte serum prolaktin seviyesi yükselir. Oksitosin burun spreyi ile kullanıldığında etkinliği artar. Rahmi alınmış, taşıyıcı anne ile bebek sahibi olan kadınlarda bile başarılı olduğu görülmüştür. Metoklopramid anne sütüne geçer. Buna rağmen günde ortalama 1 litre anne sütü emen bir bebeğin aldığı metoklopramid miktarının çok düşük olduğu düşünülmektedir. Bebeklerde hafif ve geçici bağırsak rahatsızlığı bildiren 2 yayın dışında bebekte ciddi bir yan etki gözlenmemiştir. Annede ise; yorgunluk, baş ağrısı, bağırsak bozuklukları, bitkinlik, uykusuzluk gibi yan etkiler izlenmiştir. Süt artırıcı etki için 1-4 hafta boyunca ağızdan günde 10-15 mg kullanılması önerilmektedir. Ama anne sütüne geçip bebekte olabilecek potansiyel risklerinden dolayı süt artırıcı olarak kullanılmasına karşı çıkılmaktadır.
- Domperidon
Domperidon; kanser hastalarında bulantı-kusmayı önlemek için kullanılan bir ilaçtır. Prolaktin seviyesini artırarak süt üretimini tetikler. Büyük bir molekül olduğundan %90’ı proteinlere bağlıdır ve çok çok az anne sütüne geçer. Annesi domperidon alan bebeklerde hiçbir yan etki gözlenmemektedir. Yine büyük bir molekül olduğu için kan-beyin bariyerini kolay geçemez ve metoklopramid gibi merkezi sinir sistemi yan etkileri görülmez. Anneler için en yaygın yan etki ağız kuruluğu, kaşıntı, baş ağrısı ve sindirim sistemi rahatsızlıklarıdır. Kalp hastalığı olan kadınlar potansiyel aritmi riskinden dolayı bu ilacı kullanmaktan kaçınmalıdır. Kanser hastalarında bulantı giderici olarak damar içi kullanımı sırasında kalpte ritim bozukluğu ve ani ölüme neden olduğundan dolayı 2004 yılından beri ABD’de yasaklanmıştır. Aritmiye bağlı ani ölüm ağızdan alınan dozlarda hiç görülmemiş, sadece 60 yaş üzerinde damar içine uygulamalarda görülmüştür. 1-2 hafta boyunca günde 3 defa 10 mg kullanımı önerilmekle beraber en düşük etkili doz ve tedavi süresi için araştırmalara ihtiyaç vardır.
- Klorpromazin
Prolaktin seviyesini artırarak etki gösterir. Yapılan çalışmalarda sütü azalmış kadınlarda süt artışı ve bebeklerinde kilo artışı gözlenmiştir. Süte çok az miktarda geçer. Günlük tek doz 600 mg ilaç alımında bile sütteki konsantrasyonu ölçülemeyecek kadar düşüktür. Bu ilaçların emziren annelerde ve bebekleri üzerindeki etkileri hakkında bilinenler çok azdır. Tüm bu ilaçlar beyinde biriktiği için kısa ve uzun vadede merkezi sinir sisteminde değişikliklere neden olur.Süt artırıcı etki için 1 hafta boyunca günde 3 defa 25 mg kullanılması önerilmektedir.
- Sulpirid
Şizofreni, depresyon gibi psikozların tedavisinde kullanılan antipsikotik bir ilaçtır. Prolaktin hormonunun salgılanmasını yaklaşık 10 kat artırır. Bu ilacı kullanan kadınların süt üretiminin ve bebeklerindeki kilo artışının belirgin arttığı gözlenmiştir. Bu etki daha çok ilk doğumu olan annelerde görülmektedir. Anne sütüne geçmesine rağmen bebeklerde yan etki gözlenmemiştir. Annelerde baş ağrısı ve yorgunluk izlenir. 1-4 hafta boyunca günde 2-3 defa 50 mg kullanılması önerilmektedir. Tüm antipsikotik ilaçların kısa ve uzun vadede merkezi sinir sisteminde yavaşlamaya neden olma riski akıldan çıkarılmamalıdır.
- Oksitosin
Meme ucu etrafındaki kasların kasılmasını ve süt kanallarının süt salgılamasına neden olur. İlk doğumu olan annelerde süt hacmini 3-5 kat, birden fazla doğum yapmış annelerde süt hacmini 2 kat artırdığı gözlenmiştir. Süt içeriği oksitosinden etkilenmez. Anne ve bebekte yan etkiye neden olmaz. Emzirme ve pompa yapmadan önce her iki burun deliğine birer sprey kullanılması önerilmektedir. Oksitosinin süt artırıcı olarak kullanılabileceği ile ilgili bilgiler çok sınırlıdır. Bu konuda çalışmalar yapanlar süt artırmada geçerli ve güvenilir olduğunu iddia etmekte ve önermektedirler.
- Büyüme hormonu
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Süt artırıcı etkisi hayvan modelleri üzerinde çalışılmış ama henüz bu çalışmalar insanlara taşınmamıştır. Cilt altı kullanıldığında sütteki büyüme hormonu seviyesi yükselmez. 7 gün boyunca 0,1-0,2 UI/kg/gün deri altına kullanılması önerilmektedir.
Op Dr Selma Nihan Karakaya Çoban
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı