Gebelik’te ilk 3 ay

Hamilelik, 38-40 hafta süren bir yolculuk… Bebek doğmaya hazır hale gelene kadar hem annede, hem de bebeğin kendisinde pek çok değişim meydana gelir. Bu değişimleri sınıflandırabilmek için gebelik 3 dönemde incelenir ve bu dönemlerin her birine "trimestr" adı verilir.

"Birinci Trimestr" ilk 12 haftayı içerir.
"Ikinci Trimestr" 13-27. haftayı içerir.
"Üçüncü Trimestr" 28-40. haftayı içerir.


İLK ÜÇ AYLIK DÖNEM ( 1. Trimestr, Ilk 12 hafta)

Gebelik sırasında yapılan muayenelerin en kapsamlısı ilk muayenedir. İlk muayeneye giderken evde bütün inceleme ve belgeler gözden geçirilmelidir; Tıbbi özgeçmiş (kronik bir hastalık varlığı, geçirilmiş önemli bir hastalık veya ameliyat, kullanılan ilaçlar, ilaç alerjileri dahil alerjiler), ailenin sağlık durumu (genetik veya kronik hastalıklar), yaş, sigara ve alkol gibi alışkanlıklar, kadın-doğum hastalıklarıyla ilgili deneyimler (adet düzeni, doğumlar, düşükler, kürtajlar, doğum ve düşüklerin nasıl seyrettiği) gibi.

Bedensel belirtiler
• Adet kanamasının kesilmesi
• Yorgunluk ve uykusuzluk
• Sık idrara çıkma
• Kusma ile birlikte veya kusma olmaksızın bulantı olması, tükrük salgısında artış
• Midede yanma, şişkinlik veya hazımsızlık
• Kabızlık
• Yiyeceklere karşı aşırı istek veya isteksizlik
• Memelerde dolgunluk, şişkinlik, duyarlılık, gerginlik, meme ucunda koyu renkli bölgenin daha da koyulaşması, memeye gelen kan akımının artmasına bağlı damarların görünür hale gelmesi
• Adet öncesi dönemdekine benzer duygusal değişiklik hali (çabuk sinirlenme, duygulardaki hızlı değişmeler, ağlamaklı olma veya ağlama)
Yorgunluk
Bir gebenin kendini yorgun hissetmesi doğal bir durumdur. Bunun önemli bir nedeni bedenin, bebeğin yaşam destek sistemi olan ve oluşumu gebeliğin üçüncü ayında tamamlanacak olan plasentayı oluşturuyor olmasıdır. Gebelik sürecine tam uyum sağlanana ve plasenta oluşana kadar geçen süre içinde daha fazla enerjiye ihtiyaç vardır. Bu sebeple gebe bir kadın gün içinde çok fazla ayakta kalmamalı, akşamlarını kendini yormayacak uğraşlarla geçirmelidir. Dördüncü aydan sonra yorgunluk azalacak, son aylarda tekrar artacaktır.
Demir, protein ve kalori eksikliği gebeliğin ilk aylarındaki yorgunluk hissini artırabilir. Günlük alınması gereken besinlerin tam olarak alındığından emin olunmalıdır. Yorgunluğu azaltmak için kafein, şekerleme gibi besinler tüketilmemelidir. Bu tarz gıdalar geçici olarak iyilik hali yaratsa da bir süre sonra kan şekeri aniden düşecek ve öncekinden daha yorgun hissedecektir.
İşyerindeki ya da evdeki yetersiz ışıklandırma, havasız ortam veya aşırı gürültü yorgunluğa yol açabilir.
Yorgunluk bazen hareket eksikliğine de bağlı olabilir. Kısa yürüyüşler, hafif egzersizler yapılmalıdır.
Yorgunluk çok şiddetliyse, özellikle baygınlık, solgunluk, nefes darlığı ve çarpıntı ile birlikte oluyorsa mutlaka doktora danışılmalıdır.
Depresyon
Gebelerin çoğunda salgılanan hormonlara bağlı ruhsal dalgalanmalar olabilir. Bu ruhsal oynamaların belirgin bir tedavisi yoksa da; şeker, çikolata ve kafeinden uzak durmak, egzersiz yapmak, duyguları konuşarak veya ifade ederek çevreyle paylaşmak yararlı olabilir.
Bulantı ve kusma
Bulantı ve kusma gebelikte olağan sayılan bir durumdur ama mutlaka yaşanacak demek değildir ve nadiren bebeğe zarar verecek düzeyde beslenme yetersizliğine yol açar. Gebeliğe bağlı bulantı kusmaların çoğunluğu üçüncü aydan sonra kaybolur ama bazı gebelerde özellikle çoğul gebeliklerde gebelik boyunca devam eder.
Bulantı kusmaların en iyi yanı hormonların görevlerini yaptığının bir göstergesi olmasıdır. Gebeliğin ilk 3 ayında gebelik hormonu olan B-hcg’nin yüksek olması, rahim kaslarının gerilmesi, sindirim sistemindeki kas dokusunun gevşemesi ve midede aşırı asit salımı bulantı kusma nedeni olarak görülmektedir. Azalmak için;
  • Protein açısından zengin beslenilmeli.
  • Kusma yoluyla aşırı sıvı kaybediliyorsa bol sıvı alınmalı. Sürekli sıvı almanın mide bulantısını artıracağı düşünülüyorsa turuçgiller, lahana, kavun gibi bol sulu katı gıdalar tercih edilebilir.
  • Mide bulantısını artıracak görüntü, koku ve tatlardan uzak durulmalı.
  • Sabah bulantılarını artırdığı bilinen sigara dumanından uzak durulmalı.
  • Acıkmayı beklemeden sık sık yenmeli. Bir gün içinde 3 ana öğün yerine daha hafif 6 öğün tercih edilmeli.
  • Bulantı nöbetlerinden önce yemek yemeğe çalışılmalı. Bu olası bir bulantıyı önleyebilir ya da şiddetini azaltabilir.
  • Sabah yataktan kalkmadan 20 dk önce galeta, kraker veya kuru üzüm yenebilir. Yatağın baş ucunda bu tür gıdalardan bulundurulmalı.
  • Uyku ve dinlenmeye daha fazla zaman ayrılmalı.
  • Sabah yavaş hareket edilmeli.
  • Stresten uzak durulmalı. Yoğun stres altındaki kadınlarda bulantı kusma daha sık görülmektedir.
Artmış tükürük salımı

Gebelikte sık görülen bir durumdur. Sabah bulantıları olan kadınlarda daha sık görülür. Mentollü diş macunu ile diş fırçalamak, ağzı çalkalamak, sakız çiğnemek yararlı olabilir.

Sık idrara çıkma
Gebe kadınlar gebeliklerinin ilk ve son 3 ayında sık idrara çıkmak zorunda kalırlar. Bunun sebebi vücutta toksin birikmemesi için böbreklerin daha hızlı çalışıyor olması ve vücut sıvı hacminin artmasıdır. Başka bir nedeni ise idrar torbasına komşu olan rahmin büyüdükçe yaptığı baskıdır. Gebeliğin 4. ayından sonra rahim karın içine doğru yükselir, mesaneye yaptığı basınç azalır.

Gece sık idrara çıkmaktan şikayetçi olanlar yatmadan 2-3 saat önce sıvı alımı kesilmelidir. Bunun dışında kesinlikle sıvı kısıtlaması yapılmamalı, gün boyu bol sıvı alınmalıdır. İdrar yaparken öne doğru eğilmek idrar torbasının tam olarak boşalmasını sağlar.

Memelerdeki değişiklikler

Memelerin giderek büyümesi ve duyarlılaşması östrojen ve progesteron salınımındaki artışa bağlıdır. Hassasiyet 3. Veya 4. ayın sonunda ortadan kalkar. Meme ucunun etrafındaki koyu renkli bölge daha da koyulaşır, genişler ve üzerinde koyu renkli pütürler oluşur. Meme üzerinde renkli bir harita oluşturan derialtındaki toplardamarlar belirginleşir, doğum veya emzirme sonrasında normale döner. Memeleri iyi destekleyen bir sütyen göğüs ağrılarını azaltabilir. Ayrıca geceleri memelerdeki ağrı için uyurken de sütyen takılabilir.

Kasık ağrısı

Hafif kramplar, ağrılar veya karnın her yanında hassasiyet rahmi destekleyen kasların gerilmesinden dolayıdır. Bu kramplar şiddetlenmediği, sürekli olmadığı veya kanamayla birlikte olmadığı sürece endişelenecek bir durum yoktur.

Vajinal kanama

Döllenmeden yaklaşık 10 gün sonra adetin beklendiği günlerde döllenmiş yumurta rahim duvarı içine yerleşmeye çalışırken hafif bir kanama görülebilir. Karnın orta alt kısmında kramp ve ağrıyla birlikte olan kanamalarda veya kanama adet kanaması kadar şiddetli ise mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.

Kabızlık
Gebelikte hormon düzeylerindeki artışa bağlı olarak bağırsak kas dokusundaki gevşeme ve büyümekte olan rahmin bağırsaklara baskı yapması nedeniyle kabızlık çok sık görülür. Saflaştırılmış gıdalardan kaçınıp lif bakımından zengin taze meyve ve sebzeler, kepekli gıdalar, ekmekler ve baklagiller, kuru meyveler tüketilmesi kabızlık şikayetini azaltabilir. Diyet alışkanlıklarının değişmesine rağmen şikayet geçmezse yemeklere buğday kepeği eklenebilir. Önce yemeklerin üzerine serperek başlanıp 2 yemek kaşığına kadar çıkılabilir. Bol su içmek dışkıyı yumuşatır ve besinlerin sindirim sisteminde kolayca hareket etmesini sağlar. Günlük hayatın rutinine 1 saatlik yürüyüş eklemek de kabızlığı azaltmakta yararlı olacaktır.

Op Dr Selma Nihan Karakaya Çoban

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Whatsapp
Call Now Button