Myomlar, üreme çağındaki kadınların %20-40’ında görülen, bu yaş grubu kadınlar için en sık rahim tümörüdür. 35 yaşındaki kadınların %40’ında myom tesbit edilirken 50 yaşında bu oran %70’e ulaşır. Myom tesbit edilme olasılığı yaş arttıkça artar ama myomun büyüme hızı azalır.
Rahmin düz kas hücrelerinden köken alırlar. Sebebi tam olarak anlaşılamasa da büyümesi için östrojen denilen hormona bağımlılığın söz konusu olduğu delillerle doğrulanmıştır. Genellikle üreme çağında görülmesi, yüksek östrojen içeren doğum kontrol hapları kullananlarda büyümesi, gebelikte özellikle ilk üç ayda myom boyutlarında artış olurken doğumdan sonra hızlı bir şekilde küçülmenin görülmesi, menopozda küçülmesi östrojen hormonunun etkisini kanıtlamaktadır.
Adet başlangıcı erken yaşta olan kadınlarda myom görülme olasılığı daha yüksektir. Bu kadınlarda hormon bağımlı olarak görülen rahim ve meme kanseri olasılığı da yüksektir.
Gebeliğin kendisinin myom oluşumu üzerine koruyucu etkisi olmasına rağmen doğum myom oluşumu riskini artırır. Doğum sancısı sırasındaki rahim kasılmaları ve kan akımındaki anlık durmaların veya doğum sonrası rahmin yeniden şekillenmesi sırasında myom oluşumunun tetiklendiği düşünülmektedir.
Alkol ve kafein kullanımı myom oluşumunu tetikler. Alkol alımının miktarı ve günlük alkol tüketimi bu oluşumda etkili görünmektedir. Aynı şekilde günde 3 kupadan fazla kahve içen 35 yaş altı kadınlarda risk daha fazladır.
Myomların çoğunda genetik yatkınlık vardır. Ailesinde myom olan bir kadında myom gelişme olasılığı ailesinde myom olmayan bir kadından 4 kat fazladır.
Rahim enfeksiyonları, diyet, stres, hormonal, metabolik ve çevresel faktörler de myom oluşumunu tetikler. Örneğin soya vücutta östrojen yüksek olduğunda östrojenin etkisine ters yönde etki ederek myom oluşumu riskini azaltırken, stres anında artan bazı hormonlar progesteron seviyesini yükselterek myom oluşumu ihtimalini artırır.
Rahmin içindeki katmanlara yakınlığına göre sınıflandırılır. Tek veya çok sayıda olabilir. Büyüklükleri çok küçük veya 20 cm’den büyük dev boyutta olabilirler.
Myom tipleri
Subseröz myomlar
Rahmin en dış zarının altına yerleşen myomlardır. Rahmin asimetrik olarak büyümesine sebep olurlar. Çok büyük boyutlara gelene kadar bulgu vermeyebilirler. Çevre dokulara bası sonucu ağrıya neden olurlar.
İntramural myomlar
En sık görülen myom tipidir. Rahimde düz kas tabakası içinde yerleşik kalırlar. Büyüdüklerinde rahim boşluğunda düzensizliklere neden olurlar. Kanama ve gebe kalamama nedeni olabilirler.
Submüköz myomlar
Rahmin iç tabakasının hemen altında yerleşmişlerdir. Anormal rahim kanamalarına neden olurlar. Bu tümörlerin beslenmesinin bozulması sonucu gelişen gangrenler enfeksiyon için zemin hazırlarlar.
Servikal myomlar
Rahim ağzının düz kas yapısından kaynaklanan nadir tümörlerdir. İdrar torbasına bası yapmaları halinde idrar yaparken yanma, sık idrar yapma ve idrar kaçırma, idrar yollarına bası yapması sonucunda idrar yollarında ve böbrekte şişmeye neden olabilir. Ayrıca kanama, gebe kalamama ve enfeksiyon sebebi de olabilirler.
Şikayet ve bulgular
Anormal rahim kanamaları
Myomların en önemli bulgusudur. Genellikle şiddetli ve uzamış adet kanaması şeklindedir. Adetten hemen önce lekelenmeye sıkça rastlanmaktadır. Sıklıkla demir eksikliği anemisi nedeni olmaktadır.
Ağrı
Rahim damarlarının tıkanması ve enfeksiyonu sonrası, saplı myomların saplarının etrafında dönmesi nedeniyle karın alt kısmında hassasiyet ve ağrı olabilir.
Bası belirtileri
Mesane üzerine bası yaparak sık idrara çıkma, idrar yapmada zorluk ve idrar akışında yetersizlik üriner yakınmalara sebep olabilir. Kalın barsak son kısmına bası kabızlık nedeni olabilir. Servikal myomlar vajinal akıntı, kanama, ilişki sırasında ağrı ve gebe kalamama nedeni olabilir. İri myomlar büyük damarlara bası yaparak bacaklarda ödem ve varis oluşumuna sebep olabilir.
Üreme bozuklukları
Gebe kalamayan kadınların %2-10’unda tek sebep myomlardır. Rahim kanalında daralmaya neden olarak, spermlerin tüplere ulaşmasını önleyerek, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesini bozarak kısırlık sebebi olabilirler. Rahim iç duvarındaki yüzeyin bozulmasından dolayı düşüklere ve erken doğumlara neden olurlar.
Tanı yöntemleri
Myomların tanısı vajinal veya karın üzerinden yapılan ultrasonla konulabilir. Doğum yapmamış veya ergenlik çağındaki kadınlarda ameliyat planlamak, ilaç tedavisine alınan cevabın takibi, myomların yeri, sayısı ve boyutlarını belirlemek, jinekolojik ve jinekolojik olamayan hastalıkları ayırt etmek için yüksek maliyetine rağmen manyetik rezonans görüntüleme kullanılması gerekmektedir.
Gebelik ve myom
Gebelik sırasında myomlarda genellikle büyüme gözlenmektedir. Özellikle 3. aydan sonra gözlenen bu büyüme meydana gelen ödem, kanama ve bozulma nedeniyle olmaktadır. Bunun sonucu olarak gebelerde karın ağrısı, bulantı, kusma, hafif ateş görülebilir.
Myomlar doğum sırasında bebeğin duruş anormalliklerine, doğum kanalının tıkanmasına neden olarak sezaryen sebebi olabilir.
Tedavi
Tedavi; hastanın yaşı, doğum sayısı, gebelik beklentisi, genel sağlık durumu, myomun büyülük ve yerine göre planlanır.
Şikayet sebebi olmayan küçük myomlar düzenli olarak 3-6 aylık aralıklarla takip edilebilir.
Çok küçük myomları olan menopoza yakın kadınlarda cerrahi olmayan tedaviler tercih edilir.
Cerrahi olmayan tedaviler
Pıhtılaşmayı hızlandıran ilaçlar
Yoğun kanaması olan kadınlarda adet kanaması sırasında pıhtılaşmayı hızlandıran ilaçların kullanımı kanamayı %50 azaltır. Bu ilaçların kullanımı myomların içindeki kanlanmanın azalmasını sağlar.
Doğum kontrol hapları
Düşük doz östrojen içeren doğum kontrol hapları myomları olanlarda kanama kaybını azaltmak amacıyla uzun zamandır kullanılmaktadır ama bu ilaçların myomların boyutlarını küçülttüğüne dair bir bulgu yoktur.
Hormon içeren rahim içi araçlar adet dönemindeki kan kaybını azaltmakta çok etkilidir ve cerrahi tedaviye alternatif olarak düşünülebilir. Yerleştirildikten sonra kan sayımında belirgin bir yükseliş olmasına rağmen alet takılmadan önce ve takıldıktan 12 ay sonra yapılan MR görüntülemelerinde myom boyutunda değişiklik gözlenmemiştir.
GnRH analogları
Yumurtalık hormonlarını baskılayarak suni olarak menopoza neden olan ilaçlar yaşı menopoz öncesi dönemde olan kadınlarda ve ameliyat kararı verilmiş kadınlarda myom boyutunu küçültmek amacıyla kullanılabilir. Rahmin hacmi, myomun büyüklüğü ve şikayetler azalır. Ameliyat süresi kısalır ve rahmin boyutunun küçülmesi rahmin alınması ameliyatının vajinal yolla yapılmasına olanak sağlar. Bu ilaçlar uzun dönem tedavi amacıyla kullanılamazlar çünkü tedavi bırakıldığında myomlarda hızlı bir büyüme izlenir.
Vitamin D
Vitamin D; insan vücudunda geniş etkiye sahip yağda çözünen bir maddedir. İnsanlar için D vitamininin esas kaynağı güneş ışınıdır. Bu vitamin aynı zamanda yiyeceklerden de alınır. Ne yazık ki doğal gıdaların çok azı yeterli miktarda vitamin D içerir. Deniz balıkları ve balık yağı en iyi vitamin D kaynağıdır. Kronik hastalık ve kanser riskini azaltma ve bağışıklığı düzenlemede güçlü bir etkisi vardır.
Vitamin D eksikliğinin myomların oluşumunda majör risk faktörü olduğuna inanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda myomları olan kadınların D vitamini seviyesi normal sağlıklı kadınlarınkinden düşük bulunmuştur.
Vitamin D myomların önlenmesi ve tedavisinde güvenli, etkili ve düşük maliyetli bir ilaç olarak görünmektedir. Koruyucu olarak kullanımı ek olarak iskelet sistemi (kemikler ve bağlar) ve iskelet dışı organlarda da yararlı etkileri vardır.
Yeşil çay
Çay; dünyadaki en yaygın tüketim maddesidir. Yeşilçayın orijini Çin’dir ama yıllar içinde Asyanın diğer bölgelerine yayılmıştır. Yeşilçay tedavi potansiyeli olan birçok madde içerir. Pek çok çalışma ile bu maddelerin antioksidatif, antikanserojen ve antiinflamatuar etkileri kanıtlanmıştır. Aynı zamanda antiobezite etkileri de vardır. Araştırmacıların çoğu myomla mücadelede yeni bir silah olabileceğine inanmaktadır. Bu konudaki en önemli soru myomdan koruyucu yeşilçay miktarının ne kadar olduğudur. Çünkü deney hayvanlarında çok yüksek miktarda yeşilçay tüketiminin karaciğer hasarı yaptığı gözlenmiştir.
Zerdeçal
Antiinflamatuar, antioksidan ve antikanser etkisi olan, tümör oluşumu, gelişimi ve yayılmasını engelleyen bir bitkidir. Myom oluşumunu engellemede de kullanılabilir ama etkili doz ve kullanım şekli açısından araştırmalara ihtiyaç vardır.
Cerrahi müdahaleler
Rahmin alınması ve myomun cerrahi olarak çıkarılması myomdan kurtulmanın en kesin yoludur. Sadece myomun çıkarılması; myomların sayısı ve yeri nedeniyle bazı hastalarda mümkün olmamaktadır. Rahmin alınması ve myomun çıkarılması klasik olarak alt karından yapılan bir kesi ile, vajinal yolla, laparoskopik veya histeroskopik olarak uygulanabilir.
Gebelik planı olmayan kadınlar bile çeşitli nedenlerle rahimlerini kaybetmek istemeyebilir. Bu amaçla daha az zarar veren alternatif müdahaleler araştırılmaktadır.
Uterin arter embolizasyonu
Bu yöntem myomlara bağlı kanamaları durdurmak amacıyla 1995 yılından beri uygulanmaktadır. Kasıktaki atardamardan rahim atardamarına ulaşıp içine damar tıkayıcı madde enjekte edilmesidir. Rahme giden damarların tıkanması yoluyla myomun beslenmesini bozup gangren olmasını amaçlar. İşlem lokal anestezi altında 1 saatte tamamlanır. Hastaların çoğu işlemden hemen sonra başlayan 8-12 saat süren şiddetli ağrı hissederler. Ağrının çoğunluğu 12 saat sonra azalmaya başlar. Tekrarlayan rahim kasılmaları ve bulantı, hafif ateş, halsizlik, yorgunluk gibi genel şikayetler 4-5 günde kaybolur. Hastalar genellikle 8-14 günde normal hayatlarına dönerler.
Bu yöntemin hastanede kalış süresinin kısa olması, normal hayata daha çabuk dönülmesi, daha az kan ihtiyacı olması gibi avantajları olmasına rağmen bu yöntemin uzun dönem sonuçları çok yüz güldürücü bulunmamıştır. Örneğin gebelik oranları hiç tedavi olmayanlardan daha düşük bulunmuştur. Gebelik oluşmuşsa düşükle sonuçlanması, erken doğum riski, sezaryenle doğum ihtimali ve doğum sonrası kanama olasılığı yüksektir.
Leiyomyosarkom
Rahim düz kas hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümörlerdir. Çok nadirdir ve kadınların 0,64/100000’inde görülür. Çoğunlukla 40 yaş üstü kadınlarda görülür. Anormal kanama, ağrı, ele gelen kitle nedeni olur. Şikayet ve bulgular myomlara çok benzer. Sarkomların çoğu sarkom olarak başlar, çok az bir kısmı myomlardan dönüşür.
Op Dr Selma Nihan Karakaya Çoban
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı