Premenstrüel Sendrom (PMS) Adet öncesi gerilim sendromu

Kadınların büyük çoğunluğunda her adet döneminin son 7-10 günü içinde altta yatan herhangi bir sebebin gösterilemediği fiziksel, duygusal ve davranışsal şikayetler gözlenir. Bu şikayetlerin özelliği adet kanasının başlamasıyla birlikte ortadan kalkmasıdır.

Aslında kadınların %80-90’ında premenstrüel dönemde rahatsız etmeyecek derecede bir veya birden fazla şikayet olabilir. Buna “premenstrüel molimina” denir. Premenstrüel molimina, düzenli yumurtlama olan kadınlarda gözlenir. Memelerde hassasiyet, kasıklarda dolgunluk ve şişkinlik ve yiyeceklere karşı duyulan aşırı istek en sık rastlanan şikayetlerdir. Bu bulgular yumurtlamanın normal belirtileri olup kadınlarda strese neden olmazlar ve günlük yaşantıyı etkilemezler. Kadınların %30’unda görülen premenstrüel sendrom için siklik olarak tekrarlayan orta şiddette tek bir fiziksel veya duygusal şikayetin olması yeterlidir ve yine günlük fonksiyonları etkilemesi gerekmez. Ancak tüm kadınların %3-5’inde bu şikayetler çok belirgin olup yaşam standardını bozacak kadar ağır seyreder. Buna da “premenstrüel disfori” denir. Bu tanıyı alabilmesi için belirtilerin en az 2 ay devam etmesi ve kişinin günlük işlevini engellemesi gerekmektedir.

Premenstrüel sendromun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli hormonların artması, azalması, birbirleriyle oranlarının değişimi, bazı mineral ve vitaminlerin eksikliğinin rol oynadığı düşünülmektedir.

 

Premenstrüel sendromun tanımında şikayetlerin adet öncesi başladığı ve adet kanamasıyla birlikte bittiği vurgulanmasına rağmen başlama ve sürelerinde kişisel farklılıklar olabilir. Bu farklılıklar 4 kategoride toplanır.

  1. Adetten 6-7 gün önce başlayıp adetin ilk birkaç gününü içine almaktadır
  2. Yumurtlamayla başlayıp adetin ilk birkaç gününü kaplamaktadır
  3. Sadece yumurtlama sırasında ortaya çıkmaktadır
  4. Yumurtlama sırasında başlamakta ve tüm adet kanaması süresince devam etmektedir

Tüm formlarda premenstrüel sendrom yumurtlama sırasında ve sonrasında başlamakta ve adetten sonra şikayetlerin olmadığı bir dönemin olması gerekmektedir.

Premenstrüel sendromda görülen şikayetler

Memelerde hassasiyet

  • Karında şişkinlik
  • El ve ayaklarda ödem
  • Baş ağrısı
  • Kabızlık veya ishal
  • Ellerde titreme
  • Akne, ciltte ve saçlarda yağlanma
  • Bulantı
  • Eklem ve kas ağrısı, kas krampları
  • Baş dönmesi
  • Çarpıntı
  • Sıcak basması, terleme
  • Çabuk sinirlenme
  • Değişken ruh hali
  • Depresyon
  • Kızgınlık, öfke, hiddet
  • Huzursuzluk
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Kendine güvensizlik
  • Suçluluk
  • Kararsızlık
  • İntihara eğilim
  • Toplumdan kaçma
  • Cinsel istek değişiklikleri
  • İştahsızlık veya iştah açılması
  • İşten kaçma
  • Aşırı uyuma veya uykusuzluk
  • Aşırı susama
  • Aşırı alkol alma arzusu
  • Yorgunluk
  • Unutkanlık
  • Korkular

 

Amerikan psikiyatri dermeğinin kriterlerine göre

  1. Şikayetler adetle ilgili olmalı. Adet döngüsünün son haftasında başlayıp adet kanamasının başlangıcıyla son bulmalıdır
  2. Teşhis için aşağıdaki şikayetlerden en az 5 tanesi bulunmalı ve şikayetlerden en az biri ilk 4 şikayetten biri olmalıdır

1) Ani üzülme, ağlama, kızgınlık gibi duygusal değişiklikler

2) Sürekli kızgınlık ve tedirginlik

3) Belirgin anksiyete ve gerginlik

4) Belirgin depresif ruh hali ve ümitsizlik duygusu

5) Her zamanki aktivitelere ilgisizlik

6) Enerji eksikliği ve yorgunluk

7) Konsantre olamama

8) Belirgin iştah değişikliği

9) Çok uyuma veya uykusuzluk

10) Memelerde gerginlik, baş ağrısı, ödem, kilo alma gibi fiziksel şikayetler

 

Sebepleri

PMS oluşumunda genetik faktörlerin rolü olabileceğini gösteren deliller vardır. Şiddetli şikayetleri olan kadınların akrabalarında PMS yaşayan kadınların sayısı hiç şikayetleri olmayan kadınlarınkinden fazladır. Çocukluk çağında duygusal olarak desteklenmiş kadınların erişkinliklerinde daha az PMS yaşadığı bilinmektedir. Duygusal ve fiziksel olarak kötü bir çocukluk geçiren kadınlarda PMS şikayetlerinin şiddeti daha fazladır.

 

PMS’nin siklik olması ve adet döngüsünün ikinci yarısında görülmesi yumurtalık hormonlarıyla ilgili olabileceğini akla getirmektedir. Gerçek hormonal tetiklemenin ne olduğu bilinmemekle birlikte düzenli yumurtlama olan kadınlarda PMS gözlendiği bilinmektedir. Yumurtlamanın baskılanması bu şikayetlerin ortadan kaldırılmasını sağlayabilir.

 

Tedavi

PMS yaşayan kadınlar, bunun; pek çok kadını etkileyen nedeni belli olmayan bir hormonal hastalık olduğunu bilmelidir. Hastanın kendine güven duyması stresi azaltmakta daha etkili olacaktır.

Hafif şikayetleri olanlarda yaşam tarzında değişiklikler önerilebilir. İlk seçenek düzenli egzersizdir. Efor sarfetmekle kortizon, testosteron, prolaktin gibi bazı hormonlar artarken, östrojen azalır. Egzersizle meme hassasiyeti, sıvı tutulumu ve stresin azaldığı da gözlenmiştir. Bu hastalara az sık yemek, az yağlı, bol karbonhidratlı, alkolsüz ve kafeinsiz bir diyet önerilmektedir. Özellikle karbonhidratlar seratonini artırarak şikayetleri düzeltecektir. Kafeinin memede hassasiyet, yorgunluk ve asabiyet şikayetlerini artırdığı düşünülmektedir. Ama aşırı kahve içen kadınlarda sigara kullanımı hiç kahve tüketmeyen kadınlardan daha fazladır. Bu durumda bu şikayetlerin sebebi kafein mi yoksa sigara mıdır? En iyisi bu dönemde kahve azaltılmalı, sigara kullanımı kesilmeli ve yeterli miktarda uyumaya dikkat edilmelidir.

Demir, potasyum, çinko, kalsiyum, vitamin D, vitamin B1 ve B6 gibi vitamin ve mineraller çeşitli mekanizmalarla PMS gelişimine katkıda bulunur. PMS olan kadınlarda çinko ve magnezyumun kan seviyeleri daha düşüktür. Düşük demir seviyesi yine yumurtalık hormon seviyesinin değişimine bağlı gelişen bir bozukluk olan doğum sonrası depresyon sebebidir. Aynı şekilde total demir alımı PMS riskini de azaltmaktadır. Bu etki daha çok nonheme demir alımında gözlenmekte, heme demir alımının etkisi çok düşüktür. (Heme demir, sadece hayvansal kaynaklıdır. Et, deniz canlıları ve balıkta bulunur. İnsan bağırsağından emilimi daha iyidir. Nonheme demir hayvansal ve bitkisel kaynaklı olabilir. Bezelye, kurufasulye, fındık gibi bitki tohumlarından, yumurta, süt, et gibi hayvansal besinlerden elde edilir, emilimi daha azdır. Kırmızı etin içindeki demirin yarısı nonheme yarısı heme demirdir.) PMS şikayetleri fazla olan kadınların hem demir içeren gıdalardan daha fazla tüketmeleri gerekir. Tam ters olarak potasyum alımının artışı PMS riskini artırmaktadır. Potasyum özellikle karın şişliği ve el-ayak ödemiyle ilişkilidir. Muz, tatlı patates ve diğer sebzeler potasyum bakımından zengindir.

Stresin azaltılması mümkün olduğu kadar sorumlulukların azaltılması ve günün belli bir bölümünün yoga gibi rahatlama tekniklerine ayrılması ile sağlanabilir. Hala pek çok kadın azaltamayacakları stres yaşarlar. Çocuklarının ve yaşlı akrabalarının bakım sorumluluğu, ev işleri ve iş hayatı dengelenmelidir.

 

Progesteronlar

Adet kanamasının hemen sonrasında başlanıp yumurtlamanın baskılanmasıyla yararlı sonuçlar alınacağı düşünülmektedir.

 

Doğum kontrol hapları

Yumurtlamanın baskılanmasıyla şikayetlerin azalacağı düşünülmüş ama yüksek doz doğum kontrol haplarında şikayetlerin hafiflemediği hatta daha da ağırlaştığı gözlenmiştir.

Antidepresanlar

Şiddetli PMS ve premenstrüel disforik bozuklukta kullanılmalıdır.

Op Dr Selma Nihan Karakaya Çoban

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Whatsapp
Call Now Button