Vajinal Mantar Enfeksiyonu

Günümüzde kadınların tıbbi yardım istemelerine en sık neden olan jinekolojik problemlerden birisi vulvovajinit yani vajinal enfeksiyonlardır. Dünyada hergün yüzlerce kadın vulvovajinitlerin neden olduğu şikayetlerle jinekologlara başvurmakta ve nedenle tedavi edilmektedir.

Normal vajinal akıntı kompleks bir yapıdır. Bu akıntının içinde rahim, rahimağzı ve vajendeki bezlerden gelen salgılar, vajen duvarından dökülen hücreler vardır. Normal akıntının yapısı ve miktarı; yaş, adet dönemi, cinsel aktivite, doğum kontrol hapı kullanımı ve ruhsal durum ile yakından ilişkili olarak çok değişkendir. Normal akıntı kokusuz, berrak veya beyaz renkli, akışkan olmayan bir yapıdadır. Erişkinlerde vajinal hücrelerde biriken şekerin yıkılması sonucu oluşan laktik asitten dolayı asidiktir. Şeker miktarı östrojene bağımlı olduğundan adet öncesi kızlarda ve menopozda bu asidik özelliği azalır.

Cinsel olarak aktif olan bir kadının vajinal akıntısında birçok mikroorganizma hiçbir bulgu vermeden yaşar.

 

Vajinal enfeksiyonların büyük çoğunluğunu kandidaya bağlı mantar enfeksiyonları oluşturur. Kadınların vajinal akıntılarının içinde %5-10 oranında kandida mantarı vardır hatta sağlıklı erişkin kadınların %10-55’inde bundan çok daha yüksek oranda bulunduğu ve hiçbir şikayet yaratmadığı gösterilmiştir. Bazı risk faktörlerinin varlığında enfeksiyon tablosu oluşturmaktadır. Vajinal mantar enfeksiyonu o kadar yaygındır ki, tün kadınların %75’i hayatlarının bir döneminde bu enfeksiyonu geçirir. Hastaların %45’i birden fazla atak geçirirler. Eğer 1 yıl içinde 4’den fazla atak geçirilmişse kronik mentar enfeksiyonundan söz edilir.

 

Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarında birçok etken vardır. En çok bilinenleri; gebelik, kontrolsüz şeker hastalığı, antibiyotik, doğum kontrol hapı kullanımı, sıkı ve sentetik kumaşlardan üretilmiş iç çamaşırı kullanımı, genital temizlik amacıyla kullanılan maddelerdir.
Gebelik döneminde artan hormonların etkisiyle vajinal şeker miktarı artar. Bu durum kandida mantarının üremesine, çoğalmasına neden olur.

Son yıllarda düşük doz östrojen içeren doğum kontrol haplarının kullanımının artmasıyla doğum kontrol hapı kullananlarda görülen kandida mantar enfeksiyonu sıklığı azalmıştır.

 

Kontrol altına alınmamış şeker hastalığında vajinal akıntıdaki şeker miktarının artması ciddi kandida mantar enfeksiyonuna neden olur. Sebebi bilinmeyen ve tekrarlayan kandida mantar enfeksiyonu varsa mutlaka şeker yükleme testi yapılarak diyabet varlığı araştırılmalıdır.

Genital bölgedeki ısı artışı ve havalanmanın iyi olmaması kandida mantarının artışına neden olur.

 

Antibiyotikler laktobasiller gibi koruyucu etkisi olan bakterileri baskılayarak kandida mantarının artmasına neden olur. Aynı şekilde genital temizlik amacıyla kullanılan dezenfektanlar banyo sabunları, deodorantlar, yüzme havuzlarında kullanılan dezenfektanlar, tuvalet kağıtları kandida mantar enfeksiyonuna neden olurlar.

 

Çinko eksikliğinin bazı bağışıklık basamaklarını bozduğu bilinmektedir. Tekrarlayan kandida mantar enfeksiyonu geçiren kadınlarda atak sırasında kandaki çinko miktarının normal kadınlardakinden daha düşük olduğu saptanmıştır.

 

Bunlara ek olarak, guatr, stres, sık cinsel ilişki de tekrarlayan kandida mantar enfeksiyonu sebebidir.

 

Kandida mantar enfeksiyonu olan hastaların en sık şikayeti kaşıntıdır. Genellikle kokusuz, koyu kıvamlı, beyaz renkli ve peynir kesiği görünümünde akıntı tipiktir. Vajina içi ve dışı kızarıktır. Vajinal hassasiyet, yanma, cinsel ilişki sırasında yanma, acı, idrar yaparken yanma eşlik eden diğer şikayetlerdir. Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarında kaşıntının yerini daha çok vajinal yanma hissi alır.
Tekrarlayan kandida mantar enfeksiyonu tedavisinde ilk basamak altta yatan bir sebep olup olmadığı saptanmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Eğer mümkünse bağışıklığı baskılayan ilaçlar, yüksek doz östrojen içeren doğum kontrol hapları kesilmelidir. Daha rahat, sentetik olmayan, pamuklu içi çamaşırları giyilmeli, çok sıkı kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Genital bölge mümkün olduğunca kuru tutulmalı, temizlik amacıyla hiçbir kimyasal madde ve sabun kullanılmamalıdır. Tuvalet sonrası temizlik önden arkaya doğru yapılmalıdır. Şekerli gıdalardan uzak durulmalı ve bol bol yoğurt ve kefir tüketilmelidir. Çünkü yoğurt ve kefirin maya enfeksiyonlarında çok etkili olduğu bildirilmiştir.

Op Dr Selma Nihan Karakaya Çoban

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Whatsapp
Call Now Button